DEVAM: 51. Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)’in Abdest Alış Şekli
حَدَّثَنَا
مَحْمُودُ
بْنُ خَالِدٍ
وَيَعْقُوبُ
بْنُ كَعْبٍ
الْأَنْطَاكِيُّ
لَفْظُهُ
قَالَا
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ
بْنُ مُسْلِمٍ
عَنْ حَرِيزِ
بْنِ
عُثْمَانَ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
مَيْسَرَةَ
عَنْ
الْمِقْدَامِ
بْنِ مَعْدِي
كَرِبَ قَالَ
رَأَيْتُ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
تَوَضَّأَ
فَلَمَّا
بَلَغَ مَسْحَ
رَأْسِهِ
وَضَعَ
كَفَّيْهِ
عَلَى مُقَدَّمِ
رَأْسِهِ فَأَمَرَّهُمَا
حَتَّى
بَلَغَ
الْقَفَا
ثُمَّ
رَدَّهُمَا
إِلَى
الْمَكَانِ
الَّذِي بَدَأَ
مِنْهُ قَالَ
مَحْمُودٌ
قَالَ أَخْبَرَنِي
حَرِيزٌ
Abdurrahman b.
Meysere'nin rivayet ettiğine göre: Mikdam b. Ma'dikerib şöyle demiştir: "Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'i abdest alırken gördüm. Sıra başını meshetmeye
gelince ellerini başının ön tarafına koydu, sonra başının ense kısmına kadar
hareket ettirdi. Nihayet gerisin geriye elini, başladığı yere kadar
çekti." Hadis'in ravisi Mahmud Velid’in "Hariz bana dedi ki"
diye hadisi (sema' yoluyla) rivayet etmiş olduğunu bildirdi.
Diğer tahric: Buhari
tahare; Müslim, tahare; Tirmızı, tahare; Nesâi, tahare; İbn Mâce, tahare;
Muvattâ, tahare
AÇIKLAMA: Bu Hadisle ilgili açıklama 118 nolu hadisin
izahında geçmiştir. Burada şu hususa dikkat etmek gerekir ki, bu hadisi müellif
Ebu Davud'un şeyhlerinden Mahmud b. Halid ve Yakub b. Ka'b rivayet etmişlerdir.
Bunlardan Ya'kub, mu'an'an denilen ve ravilerin isimlerini saklamaya müsait
olan... "Falandan nakledilmiştir. O da falandan nakletmiştir," gibi
...den, ...dan tabirleriyle rivayette bulunduğu halde, diğer şeyhi Mahmud b.
Halid ravilerin birbirlerinden kesinlikle duyduklarını ifade eden her hangi bir
ravinin ismini saklamaya müsait olmayıp bilakis her türlü kapalılığı kaldıran
(bana falan haber verdi, ona da falan haber verdi) şeklindeki "ihbar"
denen ifadeyle rivayette bulunmuştur. Bu nedenle, Mahmud b. Haüd'in rivayeti bu
bakımdan daha çok itimada layıktır. Bununla beraber mu'an'an rivayetin caiz
olduğu ve Sahih-i Müslim'in sahibi Müslim bin Haccac'ın bu yöntemin geçerliğini
kanıtladığını da unutmayalım. [Sahih-i Müslim mukaddime 6.bab]